Neden Akupunktur Yaptırmalıyım?

• Yan etkisi yoktur.
Hepimizin bildiği gibi en masum ilacın bile pek çok yan etkisi vardır.

• Kuvvetli antienflamatuardır.
Son yapılan bilimsel araştırmalar, şeker hastalığı gibi pek çok hastalıktan kronik enflamasyonun, yani çok uzun süreli, çok düşük doz iltihaplanmanın (hastalanmadan farkına bile varmayız) sorumlu olduğunu göstermektedir.
Akupunktur ise çok kuvvetli antienflamatuardır. Bu özellik hastalıkla mücadelede bize kuvvetli katkı sağlar.

• İmmün sistemi kuvvetlendirir.
Akupunktur vücudun bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Bununla ilgili literatürde yayınlanmış pek çok araştırma mevcuttur. Bu da kanser dâhil pek çok hastalığa karşı korunmamıza veya mücadele etmemize yardımcı olur.

• Bütüncül yaklaşım.
Akupunktur ilminde hasta bir bütün olarak ele alınır. Yani sadece hastalanan organ değil, vücudun tamamı değerlendirilir. Örneğin donuk omuz şikâyetiyle gelen bir hastanın aynı zamanda mide ve diz şikâyetleri de iyileşebilir. Hem beden hem ruh kuvvetlenir. Dolayısıyla başka bir şikâyetle gelen hastanın aynı zamanda depresyon, panik atak, kaygı bozuklukları da başarıyla tedavi edilebilir.

• Analjezik etki.
Akupunkturun pek çok ağrı çeşidini etkin bir şekilde giderdiği kanıta dayalı olarak gösterilmiştir. Her türlü kas, eklem, kemik ağrılarının yanı sıra migren gibi baş ağrıları ve sindirim sistemine bağlı ağrılar vb. ağrılar başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.

• Homeostatik etki.
İç organlarımız otonom sinir sistemi ile sürekli kontrol edilir ve düzenlenir. Homeostasi, değişen dış koşullara rağmen hücrelerimizin, organlarımızın veya bedenimizin nispeten sabit bir çalışma ortamını sürdürme sürecidir. Böylece vücut organlarının, normal sınırlarda verimli bir şekilde çalışması sağlanır. Bunu sağlayan sisteme biz otonom sinir sistemi adını veririz. Parasempatik ve sempatik sinir lifleri aracılığı ile kalbimizin atmasından, solumamıza, terlememize, bağırsaklarımızın çalışmasına vs. kadar tüm sistemimizin normal bir şekilde çalışmasından sorumludur. Özel bazı akupunktur noktaları ile biz otonom sinir sistemimize etki edebiliyor ve sıkıntılı bir duruma müdahale ederek homeostasise katkı sağlayabiliyoruz.

• Psikolojik etki.
Akupunktur ile serotonin, dopamin, adrenalin, noradrenalin, endorfin vb. gibi nöromediatör adını verdiğimiz beyin kimyasallarının salgılanması sağlanır. Muhtemelen biz, beyin kimyasallarının salgılanmasını düzenleyerek depresyon, kaygı bozukluğu, panik atak, obsesyon gibi psikolojik hastalıkları etkin bir şekilde tedavi edebiliyoruz.

• Sedatif etki.
Fonksiyonel MR ve EEG ile akupunktur tedavisi sırasında beyin aktivitesinde değişiklik olduğu gösterilmiştir. Klinikte bazı hastalarımız tedavi sırasında uyurlar, hemen çoğu rahatlar, bazen de tam tersi etki yapıp hastamızın enerjisinin artmasına katkı sağlarız. Bu sedatif etkiden biz daha çok uyku bozuklukları, öfke ve psikolojik bozukluklarda faydalanırız.

• Duygu durumunu düzenler.
Öfke, üzüntü, korku, kaygı, stres gibi duygular sık ve yoğunsa duyguların normalleşmesine katkı sağlar.

• Hafızayı kuvvetlendirir.
Yakın ve uzak geçmişi hatırlamayı kuvvetlendirir. Dikkati arttırır. Özellikle sınava hazırlananlarda çok işe yarar. Klinikte, başlangıç seviyesinde bunama hastalarında hafızanın geri gelebildiğini görebiliyoruz. Ben, Alzheimer gibi hastalıklara karşı koruyucu olabileceğine inanmaktayım.

• Performansı arttırır.
Akupunktur uygulanmış sporcularda performansın arttığı üzerine yayınlanmış makaleler vardır. Kas, sinir, tendon, kemik gibi yapıları kuvvetlendirir. Biz buna akupunkturun motor iyileştirici etkisi diyoruz. Ağır motor travma, felç geçirmiş hastalara etki edebiliyoruz. Özellikle erken dönem yüz felcinde çok etkindir.

• Yara iyileştirme etkisi.
Yara iyileşmesini hızlandırır. Bir türlü kapanmayan yaralarda veya doku ölümüne gitmekte olan yaralarda iyileşmeye katkı sağlayabilir.

• Anti-aging etkisi.
Özellikle olgun yaşlarda yukarıda sıralanan tüm bu etkileri nedeniyle yaşamın kalitesini arttırır.